Şaşkın

Merhaba arkadaşlar,
Ben Tuna. 1,75 boyunda 70 kg, siyah saçlı, yeşil gözlü iyi bir fiziği olan biriyim. Size anlatacağım bu hikaye benim sex hayatımdaki ilk adımdır. Hani derler ya bir tadarsın bir daha bırakamazsın işte o türden. O sene üniversiteyi kazanmış yeni bir şehri ve hayatı tanımanın tedirginliği ve heyecanı ile kaydımı yaptırdım. Bu arada yurt başvurumda olumlu sonuçlanmış ve gitmişken oraya da kaydımı yaptırdım ve tekrar memleketime dönüp okulun açılacağı günü beklemeye başladım. Nihayet beklenen an gelmiş ve ben hayatımdaki yeni döneme adım atmak için yola koyulmuştum. 12 saatlik yolculuk boyunca düşünceler sürekli kafamda dönüp duruyordu. Acaba nasıl olacak, ne yapacağım, alışabilecek miyim vb. Otobüs beni sabahın beşinde otogardan indirdi. O saatte merkezden çok uzakta olan yurduma gidemeyeceğim için orada sabahladım. Neyse sonra yurda gittim yerleştim ve okuluma doğru yola koyuldum. Ders programından sonraki dersin saatini ve sınıfımı öğrendim. Gittim orta sıralardan birine oturdu. İlk günün heyecanı hala üzerimdeydi. Ama bu heyecanımı kat ve kat artıracak bir şey oldu. Kafa önümde defterime yazdığım ders programını incelerken, birden çok kulağıma çok güzel bir ses geldi. Kafamı çevirip sesin geldiği yöne baktığımda onu gördüm. Hemen kapının önünde durmuş arkadaşıyla sohbet eden bu kişinin sonrada benim hayatımı etkileyecek kişi olduğunu nereden bilebilirdim. Daha sonradan adının Gamze olduğunu öğrendiğim bu kız 1,65 boylarında 60-65 kilo civarı yüzü oldukça güzel her iki yanağında da birer Gamzesi olan balık etli, harika kalçaları ve göğüsleri olan fiziğine dolgun biriydi. Ama dediğim gibi beni etkileyen en önemli yönü o güzel sesiydi. O sesi ilk duyduğumda gerçektende beni alıp başka diyarlara götürmüştü. O kadar dalmışım ki ona bu şekilde bakmam tuhafına gitmiş bana garip garip bakmaya başlamıştı. Ben bunu fark ettiğim an çok utandım. O kadar utandım ki gerçekten kıpkırmızı oldum ve hemen geri başımı önüme eğdim. Ama hala alttan alttan ona bakıyordum. Bu halim galiba onun hoşunu gitmişti ki yüzünde tatlı bir tebessüm oluştu. Gel zaman git zaman şehre de okula da alışmaya başlamış ve kendime arkadaş çevresi oluşturmuştum Ama bu alışma bile yarım dönem sürdü. 2 kız 3 erkekli bir arkadaş grubum olmuştu. Nasıl oldu bilmiyorum ama ikinci dönem grubumuza Gamze’de dahil oldu. Tabi bu işe en çok sevinen ben olmuştum. Artık Gamze ile daha fazla muhabbet ediyor, şakalaşıyor ve gezip tozuyorduk. Gün geçtikçe daha samimi oluyorduk. Muhabbetlerde, gezilerde, kantinde ve derslerde hep yan yana otururduk. Bir gün okula her zamankinde daha güzel gelmişti. Üstünde beyaz bir gömlek, altında dizden bir karış yukarıda sarı pileli bir etek , tatlı bir makyaj ve saçlarını hafif dağınık bırakılmıştı. İçeri girer girme kızlı erkekli tüm bakışlar ona çevrilmişti. Geldi ve her zaman ki gibi yanıma pencere kenarına oturdu. Nutkum tutulmuştu. Sadece günaydın demesine karşılık verebildim. Allahım yüreğim yerinden fırlayacak gibiydi. Gamze bu halime şaşırdı ve hayrola kızardın sen iyi misin dedi. Ben bu soruya on saniye sonra cevap verebildim. İyiyim yok bir şeyim. Sadece bugün çok farklısın ve çok güzel olmuşsun dedim. Oda bana teşekkür etti. Sonra derste hoca çözmemiz için bir soru verdi. Biz de birlikte sorunun cevabını bulmaya başladık. Soruyu benim defterde çözdüğümüz için Gamze bana doğru yaklaşmış soruyu inceliyordu. Bir an iki düğmesi açık olan ve kıvrımları çok güzel olan beyaz sutyen içindeki göğüslerine gözüm takıldı. Yok böyle bir şey, Gamze yanımda hafif hafif kımıldadıkça göğüsleri de hafifçe dalgalanıyordu. Birden irkildim. Gamze beni dürtmüştü. Hey hadi soruyu çözelim. Hoca bize bakıyor dedi. Gerçektende hoca benim Gamze’yi dikizlediğimi fark etmişti ve sinirli sinirli bize bakıyordu. Ders bitti ve biz kantine indik. Gamze sen derste ne yaptın öyle . Hoca bize çok kötü baktı. Takmasın sonra bize kafayı. Bende yok canım dalmışım sadece dedim. Gamze, artık şu daldığın yerlerden çık şaşkın. Gerçi senin bu şaşkın hallerin çok hoşuma gidiyor. Beni çok eğlendiriyor. Çok tatlısın dedi. İşte o an tüm dünyalar benim olmuştu. Aşık olduğum, hayran olduğum kız bana bir işaret vermişti. Çırayı yakmış ocağın harlanmasını bekliyordu. Ben tüm cesaretimle, Gamze sana bir şey itiraf edeceğim. Belki bir daha benimle konuşmayacaksın belki yanıma bile yaklaşmayacaksın ama ben seni seviyorum. Hem de ilk gördüğüm andan beri, hem de deliler gibi. İster kız ister çek git yanımdan şimdi ama sana hislerimi açmazsam bu benim en büyük pişmanlığım olacak dedim. Sonra uzun bir sessizlik oldu. Gamze kafasını önüne eğmiş hiçbir şey söylemiyordu. Beni reddettiğini düşünüp yanından kalkmak istedim. Tam kalkacakken. Elimi tuttu ve otur şaşkın, biliyordum zaten benden hoşlandığını. Neden arkadaş ortamına katıldım sanıyorsun. Öldürüyor beni senin bu hallerin. Senin bana olan bu duygularını böyle belli etmen beni mutlu ediyor dedi. İnanın deliler gibi sevinmiştim. Ne yapacağımı bilmiyordum. O heyecanla tüm kantindekilere çay ısmarladım. Üstelik cebimde çayların yarısını ödeyecek param vardı. Allahtan kantinci abimiz anlayışlıymış, önemli değil sonra ödersin dedi. Biz artık Gamze ile daha fazla zaman geçiriyor, daha çok yakınlaşıyorduk. Ele tutuşmalar, masum öpücükler, bele sarılmacalar falan. Ama arzularımız artık üst noktalara çıkmaya başlamıştı. Tenhalarda uzun öpüşmeler. Boş sınıflarda yakalanma korkusu olsa tensel temaslar. İnanın kendimi zor zapt ediyordum. Tuvalette, banyoda ve yataktan sürekli Gamze’yi düşünerek mastürbasyon yapıyordum. Zaman bizim için hızla geçiyor ve yıl sonu geliyordu. Bu bizim için e az iki aylık bir ayrılık demekti. Nasıl üzülüyordum bilemezsiniz. Hatta derslerden büte kalmayı bile düşündüm ama Gamze kabul etmedi (Bu arada ikimizde çalışkan öğrencilerdik). Finaller yaklaşmış ve final öncesi tatili gelip çatmıştı. Ama hiçbir zaman adetim olmamıştır önceden ders çalışmak. Bir gün yurtta otururken Gamze aradı ve ne yaptığımı sordu. Bende yurtta arkadaşlarla batak oynadığımı söyledim. Tabi yine kızdı ders çalışmıyorum diye. Neyse bilgisayarına dersimizle ilgili bir program kurması gerekiyormuş ama bir türlü becerememiş ve çok canı sıkılmış bu işe. Benden yardım istiyordu. Bende tamam yardım edeyim ama nasıl geleyim oraya oraları bilmiyorum bile ben üstelik sen muhitinizin oldukça tutucu olduğunu söyledin ya bana sıkıntı olmaz mı dedim . Bana laptopuyla teyzesine gideceğini, teyzesinin kızından destek alarak beni oraya tanıdık bir tamirci olarak çağıracaklarını söyledi. Teyzesine bilgisayarının bozulduğunu tanıdık bir sınıf arkadaşı olduğunu ve ben evlerine çağırmaları gerektiğini söylemiş. Teyzesi de kabul etmiş. Neyse Gamze bana hangi dolmuşa bineceğimi, hangi durakta ineceğimi ve indikten sonra nereye geleceğimi anlattı. Verdiği adrese gittim ve söylediği sokağı ve apartmanı zorda olsa bin bir tarifle buldum. Dairenin ziline bastım. Apartman kapısı açıldı ve yukarı çıktım. Birde ne göreyim yanlışlıkla karşı dairenin ziline basmışım. Kadın yüzüme baktı ve buyurun kime baktınız dedi. Ben bilgisayar tamiri için geldiğimi söyledim. Kadın bizim bilgisayarımız yok biz çağırmadık dedi. Ne diyeceğimi bilemedim. İçerden bir ses kız Hacer kim geldi. Bir delikanlı gelmiş bir şeyi tamir edecekmiş ama biz çağırmadık dedi. İçerideki bayan dur bakayım bizim kızlar çağırdıydı. Bilgisayarları bozulmuş da. İçeriden gelen hanımefendi de tıpkı yeğeni gibi çok güzel ve tatlı biriydi. Gamze galiba teyzesine çekmişti. Kadın geldi ve yanlış geldin evladım karşı daireye gideceksin. Bizim kızların arkadaşı mısın sen dedi. Ben de yok sadece Gamze’yi tanıyorum. Oda sınıf arkadaşım diye dedim. Kadın güldü ve tamam evladım karşı kapıyı çal bakayım sen. Gamze orada dedi. Kapıyı çaldım ve kapıyı Gamze ve kuzeni Zeynep açtı. İkisi de şaşkındı Gamze’nin teyzesi Ayşe ve komşusu Hacer kapıda öylece durmuş bize bakıyorlardı. Ayşe teyze, Gamze arkadaşın yanlışlıkla bu kapıyı çaldı. Biz yardımcı olduk, benim eve gelmeme gerek var mı diye sordu. Zeynep atladı ve yok annecim biz yardımcı oluruz. Sen işine bak zaten siz güne gitmeyecek miydiniz dedi. Annesi de evet biz güne gideceğiz, siz arkadaşınızla bakın işinize, çay kek falanda ikram edin tamamı güzellerim dedi. Zeynep aman anne tamam o kadarını biliyoruz diyip beni içeri çekerek hızla kapıyı kapattı. Gamze şoku atlatmış ve sen yine ne yaptın şaşkın dedi. Ben de yanlış zile basmışım dedim. Neyse hep beraber oturma odasına geçtik, Zeynep çay ve kek hazırlayıp getirdi. Bende bu arada gerçekten bilgisayarın sorunuyla ilgilendim ve biraz uğraştıktan sonra sorunu hallettim. Çaylarımızı içerken muhabbet iyice koyulaşmıştı. Zeynep birden durun bakayım. Hah annemler evden çıktı. İki mahalle aşağıdaki bir arkadaşlarına güne gidecekler, akşama anca dönerler. Neyse Gamze’ciğim söylediğim gibi ben dışarı çıkıyorum Orkun’la buluşmaya dedi. Yarım saate hazırlanıp evden çıktı. Artık Gamze ile baş başaydık. Yine beni heyecan basmıştı. Gamze bardakları kaldırdı ve geldi yanıma oturdu. Çok güzel görünüyordu yine. Bacaklarımız bir birine değiyor, ikimizde ne yapmamız gerektiğini bilmiyorduk ve oda derin bir sessizlik hakimdi. Bu sessizliği Gamze bozdu. Aşkım ilk defa baş başayız ve ben seni çok özledim demesiyle dudaklarıma yapışması bir oldu. Bende karşılık verdim hemen çılgınca öpüşüyorduk. Hatta öpüşmüyor resmen birbirimizin dudaklarını yemeye çalışıyorduk. Heyecandan terlemeye başlamıştık. Yarım saat kadar öpüşüp okşadık birbirimizi. Gamze hadi odama gidelim aşkım dedi. Şaşırmıştım bu evde senin odan mı var. Tabi aşkım burası benim ikinci evim ben burada kalacağım zaman Zeynep ile aynı odayı paylaşırız bak buda yatağım dedi. Artık ok yaydan fırlamıştı engel vurulamaz arzulara sahiptim. Yatağına geçtik ve tekrar öpüşmeye başladık. Sanki benim isteklerimi biliyormuş gibi Gamzenin üstünde yine bir pileli etek ve gömlek vardı. Altında da beyaz bir külotlu çorap. Ben elimi bacaklarına atıp okşamaya başladım. Ve yavaşça yukarıya çıkmaya başladım. Elimi külotlu çorabını arasından bacak arasına götürdüm. Güzelce okşuyordum. Ben okşadıkça Gamze kendinden geçmeye başlamıştı. Hafif hafif inliyordu. Onu yatağa yatırdım. Tekrar dudaklarından öperek gömleğinin düğmelerini açtım. Beyaz sutyenini yukarı doğru sıyırdım ve işte karşımdaydı o güzel memeler. Gerçekten de çok güzel memeleri vardı. Dip diri ve uçları sevişmenin etkisi ile iyice dikleşmişti. Uçlarından başlayarak yalamaya başladım. Yaklaşık on beş dakika her ikisini de delice yaladım. Gamze ise altımda iyice kıvrılmaya inlemeye başlamıştı. Ah aşkım ıhh sevgilim, şaşkınım, hadi mutlu et beni, mutlu et beni ama sakın oraya bir şey yapma diye söylenmeye başlamıştı. Ayağa kaldırdım ve gömleği ile sutyenini üstünden çıkardım. Üst tarafı tamamen çıplaktı ve manzara gerçektende çok hoştu altındaki siyah pileli etek ve beyaz çorap hala duruyordu. Öpmekten ve emekten dudakları ve meme uçları kıpkırmızı olmuş ampul gibi parlıyordu. Bende sadece boxerim kalacak şekilde soyundum ve eteğini yukarı göbeğine sıyırdım. Çorabının kımızı dantelli tanga kilotu belli oluyordu. Bende tam o bölgeye doğru kendimi hizaladım. İki elini de başının yukarısına doğru tutup bir yandan boynunu ve dudaklarını öperken bir yandan alttan sikimi bacak arasına bastırıyordum. Ama bu bana yeterli gelmiyordu. Daha fazlasını istiyordum. Gençliğin en büyük yardımcısı porno filmler bana ne yapmam gerektiği konusunda fikir vermeye başlamıştı. Üzerinden kalktım tekrar dudaklarından başlayarak yavaş yavaş göbeğine doğru inmeye başladım. Göbek bölgesini öpe öpe eteğinin yanda fermuarını açtım ve altından sıyırıp çıkardım. Sonra çorabını dizine kadar sıyırdım. Ve o kımızı külotu ile baş başa kaldım. Bur arada Gamze’nin inlemeleri artmış iyice kendini bırakmıştı bana. Bense kırmızı külotunun üzerinden amını okşamaya başlamıştım. Daha sonra külotunu kenara sıyırdım ve o güzel amını gördüm. Oh çok güzel kokuyordu ve hafif suluydu bu sulanma külotun içine işlediğinden oda çok güzel kokuyordu. Ben am kokusunu içime çektikte bekim yarak iyice zonkluyordu. İnanın zor tutuyordum kendimi. Dayanamadım ve sonunda külotunu ve çorabını sıyırıp kenara attım. Gamze artık çırılçıplak karşımdaydı. Açtım bacaklarını ve dilimi amında gezdirmeye başladım birkaç dil darbesinden sonra Gamze titremeye ve amı göl olmaya başlamıştı. Galiba boşalmıştı. Nerdeyse bayılacak haldeydi. Ben ise ondan akan zevk suları emerek başka alemlere uçmuştum. İyice yalayıp emdikten sonra tekrar amından yukarı doğru öpemeye başladım. Baş hizasına gelince boxerimi çıkardım ve yarağımı eline verdim. Gamze elimdeki yarağımı sıvazlıyor ucuyla oynuyordu. Sonra hadi aşkım ağzına al ve em dedim o ise olmaz yapamam midem bulanır dedi. Ben ısrar edince önce ucunu hafif hafif öpmeye başladı. Zevkten dolayı yarağımın ucunun ateşe gibi olması ve zonklaması hoşuna gitti. Ve yavaş yavaş ağzına almaya başladı. İlk önce acemice dişlerlini kullanıyordu. Ben canım yanıyor dişlerlinle değil dudaklarınla em diyince bu iş iyice hoşuna gitmeye başladı, emdikçe emiyor ve emdikçe beni mutlu sona biraz daha yaklaştırıyordu. Birden dayanamadım ve sarsılarak ağzına boşaldım. Yarağımı ağzından çıkarmama fırsat kalmadan döllerimin yarısından çoğunu yutmak zorunda kaldı. Ve aniden koşarak banyoya koştu. Kalanı lavaboya tükürdü. Bir iki öğürme ve yüz yıkamadan sonra kendine geldi. Ben ise zevkten yatağa yığılıp kalmıştım. Yanıma geldi ve çok kötüsün bana o şeyleri yutturdun, ya bir şey olursa. Bende saçmalama midene giden şeyden hamile kalmazsın dedim. Geldi yanıma uzandı. Biraz tavır yaptı ama ben geri okşamaya başlayınca tekrar gevşedi. Artık niyetim farklıydı amı benim olacaktı ve yuvarlak hatta götü. Artık porno aleminden gerçek alem geçecektim. Oda niyetimi anladı herhalde ki aşkım sadece tensel yapalım, sürtünelim birbirimize olur mu dedi. Bende merak etme seni tensel tensel dedim ve güldüm. Madem sürtünelim diyorsun. Hadi o zaman yarağımın üzerine çık ve sürtün bakalım dedim. Kendisi üstte ben altta olacak şekilde pozisyon aldı ve yavaş yavaş sürtünmeye başladı. Sürtündükçe de hızlanmaya başladı. Hızlandıkça daha da zevk almıyordu. Bir ara yine titredi ve yine sikimin her tarafı ıslandı. Ben bunu fırsat bilerek onu altıma aldım ve sikimin ucunu amına değdirip çektim, değdirip çektim. Sonunda dayanamadı ve sikerim tenselini aşkım sok hadi, sok aşkım al amımı yeter ki sen al, sen sik, sok aşkım hadi soksana, bak amımın içi yangın yeri hadi söndür erkeğim dayanamıyorum dedi. Bense biraz daha isteklensin diye yine değdirip çekiyordum. İyice delirmişti, soksana lan köpek, soksana amına koduğum, sok lan piç diye küfürler etmişti. Ben şaşırmıştım, melek yüzlü güzel kız birden canavara dönüşmüştü. Ama bu hali beni iyice delirtmişti. Sonunda istediğini yaptım ve yavaşça amına girdim. İki kere boşalmasına ve kaygan olmasına rağmen amı daracıktı. İlerledikçe küçük çığlıklar atmaya başlamıştı. Yavaşça sokmaya canını yakmamaya çalışıyordum ama birden omuzlarımdan tuttu ve kendini aşağıya doğru itti ve ayy diye bir çığlık attı . Sikim tamamen amına girmişti. Ve bir iki git gelden sonra amının kenarından kanlar sızmaya başlamıştı. Ben biraz amının içinde bekledim. Kan dursun diye tampon misali. Sonra tekrar o daracık amını sikmeye devam ettim. Gamze ise acı ve zevkin verdiği hazla inliyor böğürüyor, altımda yılan gibi kıvrılıyor ve tırnakları ile sırtımda delikler açıyordu. Ben ise sırtımın acının etkisiyle daha hızlı sikiyor daha sert köklüyordum. O kadar kendimizi kaybetmişiz ki sikişmelerimizin ve taşaklarımın amına çarpışının sesi tüm evde yankılanıyordu. Muhtelemen komşularda duymuştur. Artık Gamzenin amından kanlar değil zevk suları geliyordu. Hatta sikimi bile yıkamıştı sadece kökünde kalmıştı kanlar. Gamzenin ise amının kenarlarında. Ben sikmeye devam ediyor bu anın hiç bitmemesini istiyordum. Artık iyice dolmuştum. Gamze ise hırıltılarla belli belirsiz sözcüklerle zevke doyuyordu. Bir ara aşkım boşalt beni sik beni, sik amımı, dağıt amımı diye söylenmeye başladı ve o böyle söyledikçe ben iyice delirdim ve kasıla kasıla içine boşalmaya başladım. Benim bu kasılmalarımı hisseden Gamzede benimle birlikte kasılarak amını iyice yukarı kaldırıp boşalarak sikişin doruklarına ulaştı. Ben ise onu üstüne yığılıp kalmış ve amının içinde küçük küçük kasılmaya devam ediyordum. İkimizde terden pırıl pırıl parlıyor konuşacak takati kendimizde bulamıyorduk. Beş dakika böyle durduktan sonra amından çıktım ve yanına uzandım. Elimi amına atıp hafif hafif okşamaya devam ettim. Bir ara ikimizde dalmışız. Sonra birden Gamze beni dürttü. Aşkım kalk biri geldi diye. Benim ise kalkmaya hiç halim yoktu. Aşkım kalksana biri geldi diyorum. Bu halde görmesinler bizi. Ben zorda olsa kalktım ve yatağa baktım resmen savaş alanı gibiydi. Her yer buram buram sex ve ter kokuyordu. Çarşaf döl, kan ve ter karışık bir şekilde ıslaktı. Kendime geldim ve acele giyinmeye başladım. Allahtan gelen Zeynep’ti. Bizi bu halde gördü mü bilmiyorduk. Gamze giyindi ve Zeynep’in yanına gitti. Zeynep ne yaptın Gamze nirvanaya ulaşmış gibisin, sana dedim değil mi muhteşem bir duygu diye. Gamze sus duyacak, sadece sevişiriz sandım ama işler kontrolden çıktı dedi. Neyse oldu bir kere sikecekse beni bu şaşkın siksin, seviyorum onu ve hayatta ayrılmam ondan dedi. Bende toparlanıp yanlarına gittim. Zeynep nasılsın enişte, uykudan mı uyandın dedi. Ben ise evet gece ders çalışmıştım, yorgundum Gamzenin yatağında biraz kestirdim dedim. Zeynep belli belli dersini iyi çalışmışsın baksana kuzenimin yüzünde güller açmış. Neyse hadi biz şu etrafı toplayalım. Enişte sende annem gelmeden git artık dedi. Ben ise Gamzeyi odaya çağırıp yaptıklarımızdan pişman mısın diye sordum. O ise hayır aşkım birlikte istedik ve birbirimizin olduk, ama istediğini aldın diye sakın beni terk etme dedi. Ben deli misin senin gibi biri nasıl terk edilir hem daha sana doyamadım daha çok sikecem seni hem amdan hem götten dedim. Gamze sus deli duyacak hadi git dedi. Gamze ile bir sene hem önden hem arkadan sikiştik. Sonra ben yeni denizlere yelken açtım tabi. Farklı heyecanlar aradım (Bu maceralardan biride kuzeni Zeynep). Gamze bu durumu ilk önce kabullenemedi ama sonra oda aynısını yaptı. İşte uzun sex hayatım bu şekilde başladı. Sonrası ise daha güzel maceralarla devam etti. Bunun beğeni durumuna göre onları da yazacağım sonra.

Bir cevap yazın