Selam dostlar benim ismim Kamil sizlere başımdan geçen ilginç bir olayı anlatmak istiyorum. Umarım zevkle ve heyecanla okurusunuz. Hemen kaleme alıyorum.
Ben hayatımın bir döneminde köyde yaşadım. Köyde yaşamanın en güzel tarafı ise, tamamen doğal bir hayatınız oluyor. Bu iyi bir şey mi? Evet, bence çok iyi bir şey! Çünkü, et, yağ, yumurta ile besleniyorsunuz. Doğal olarak sikiniz her zaman dik ve kendinden emin bir şekilde gezebiliyorsunuz. Sizlere köyde başımdan geçen bir maceramı anlatayım isterseniz.
Malumunuz köylerde insanlar daha erken evlendirilirler. Bu bir gelenekten çok, insan artık ergenlikten sonra büyümeye başladıktan sonra artık sikiş yapmak istemektedir. İki seçeneğiniz var. Yata at ve eşekleri sikeceksiniz yada karınız olacak ve onu sikeceksiniz. Ben köyde yaşadığım zamanlarda genellikle 19 yaşında idim. Artık gece ve gündüz 31 çekiyordum. Hayatımda hiç hayvan sikmemiştim. Arkadaşlarım bunu yapıyordu, ancak ben gerçek kadın amı varken neden bir atı ve eşeği sikeydim ki? Ancak ailede her zaman bir sıra bulunur. Ağabeyim yeni evlenmişti. Yengem henüz 18 yaşındaydı. Bizimle birlikte yaşıyordu. Gerçekten güzel bir fiziği bulunmakta idi. Ancak işte yenge olduğu için, onu sikme şansınız bulunmaz idi.
Ağabey’im askerlik kâğıtları gelmişti. Yakın zamanda asker olacaktı. Bende bir kaç yıl sonra vatanı korumak için askere gidecektim. Ağabeyim karısından uzak kalmak istemiyordu. Çünkü yeni evlenmişlerdi. Yengem ağabeyim askere gideceği zaman bir kaç aylık hamile idi. Ağabey’im karımı sana emanet ediyorum dedi bana. Bende karına gözüm gibi bakacağım dedim. Sonra ağabey’imi uğurladık. O akşam çok fazla eğlenmiştik. Yengem ise hüzünlü gözler ile ağabey’ime bakıyor ve ağlıyordu. Çünkü henüz yeni evlendiği kocası uzun süre gelmeyecekti.
Ağabey’im askere gittikten sonra yengemle ben ilgilenmeye başladım. Onun ihtiyacı olduğu zaman yanına ben gidiyordum. Ağabey’im odası en üst katta idi ve yengem ile orada uyuyorlardı. Sabah olmuş ve herkes tarlaya gitmişti. Ben ise biraz tembellik yapmaya karar vermiştim. Tarlaya gitmek yerine uyuyordum. Sonra hamamcı olduğumu anladım. Yani gece rüyamda dölüm akmıştı. Hemen banyo yapmak için hamama inmiştim. O esnada bir baktım yengemde sabah hamamda yıkanıyordu. Hamile olsa da yengem vücudunun güzelliğinden hiç bir şey kaybetmemişti. Gerçekten çok güzel bir vücudu olduğunu söyleyebilirim. Sonra onun yanına geldim ve yavaşça boynuna sarıldım. Yengem ürkmüştü ve bırak beni Kamil ağabey’in duyarsa ikimizi de vurur dedi. Ben ise ne olursa olsun yenge diyerek, üzerimde bulunan şortumu aşağıya indirdim. Sonra yengemin koca memelerini tutarak ayağa kalktık. Sonra yarağımı hamilelikten kocaman olmuş, amına rahatlıkla soktum. Yengemin amı bakımsızlıktan kıl içindeydi. Ancak yarağım orada hemen kendine bir yer bulmuştu bile. Bir elimle memelerini okşarken diğer elimle de yengemin göt elmalarını ayırıyordum. Sonra yarağımı güzelce yengemin amına soktum. Gerçekten çok hoş bir durumu vardı benim için. Sonra ben yarağımı sok ve çıkar yapmaya başladım. Çok hoş oluyordum. Yarağımın başı yavaşça yengemin amına girip, sonra çıkmaya başlıyordu. İkimizde ah ve oh sesleri ile hamamı inletiyorduk. Benim yavaş olmamdan sinirlenen yengem, hadi artık bitir işini de bir an önce bitsin dedi. Sonra bende hızlanmaya başladım sonra birden sikimin ucundan döller akmaya başladı. Yengemin kalın baldırlarından aşağı döllerim akmaya devam ediyordu.
Ağabey’im askerden gelene kadar her gün yengemi, evin her yerinden doyurmaya başlamıştım. Sonra küçük yeğenim dünyaya geldi. Yengem ise benim yarağıma alıştığı için, her gün istemeye başlamıştı. Ben ağabey’im askerden hiç dönmesini istemiyordum.