farem ile fantazim hikayesi

çiş ,duş derken   ikinci raundun   başlama   gongu beynimin içinde çoktan vurmuştu bile … Daha yaşarken , yaparken  bile bitmesini istemediğimiz sayılı anlar vardır ya ömrümüzde işte öyle bir zaman diliminin içindeydim bitmemeliydi bu yaptıklarımız  onu ,güzelliğini , vücudunu seyretmek bile başlı başına bir zevkti  üstelik . Göğüsleri tam olması gereken kadar , incecik bir bel ,   harika kıvrımları olan kalçalar  onlara  bakmak bile sanki erkekliğimi okşuyordu  gözümü doyuruyordum ama doyması gereken daha çok yerim vardı ….   (   H  A T I R L A T M A   )  

Sanırım  ikimiz de   olması  gerekenden  çok    daha fazla   tat  almıştık  birbirimiz den ,  böyle  olacağını  ikimizde  tahmin  edememiş

olmalıyız ki    bir kaç dakika  önceki  buram buram seks kokan  havadan  eser kalmamıştı .   Sanki  aylar   yılardır   aynı  yastığa  baş

 koyup  yatıp ,  uyanan   insanlar kadar dingin  ve   o ana  uymayacak   kadar  normalleşmiş tik   birbirimize  o  anda   …  Sigara  içermisin  
dediğin de   az önce  söndürdüklerimizin  bile daha  dumanları  tütüyorken  beni biraz şaşırtmış olsa da o an yaşadığımız  uyumu

 bozacak  bir  şeyi   bırakın  yapmayı , düşünemezdim bile   ;  Sigara paketine  uzanırken ben   , o çantasını  eline  almış   yo yo  benim

 
sigaradan  içelim deyip   ,  özenle  sarılmış   çift kağıtlıyı   çıkardığında   taşları  yerine daha  rahat  oturtmaya  başlamıştım .  İlk gün o

saçmalama larıma   ,  sabaha  kadar  nasıl  sohbet  edebildiğimize  ve  o  zengin  çürüşmüş   ihtiyara  daha  rahat  katlana  bilmesine  

yardım  eden  şeyi  bana  uzatıyordu  yakarmısın  diye ;   Belime  sardığım  havluyla   yatağın  kenarına  iliştim  o ise  biraz   doğrulmuş  

konuşmadan  nefes vuruyorduk  sırayla ince  zıvanaya  .   Odanın  penceresini  açtım  dumanın  kokusu  dağılsın  diye  dışardan  

gelen  martı   çığlıklarından  başka  bir ses yoktu  , telefonlarımız   kapalıydı   zihinlerimiz  bulanık   ama  sanki  fazlasıyla  açık  .

Yanına  oturup  başını   dizime yatırdım    garip  bir  sahiplenme   duygusu  sardı  içimi  saçlarını  tarar  gibi   düzenli  hareketlerle

 okşamaya  başladığımda  bu hareket  onun  duygularını  gizlediği  yerin  anahtarı  gibiydi  ,  açıverdi   bir  anda   kilitlerini.  Kafasına

 takılan  tüm  sorunları   hızlı hızlı  anlatmaya başladı  hayatıyla   alakalı ,   kısaca   para  ile  takas  etmişti   geleceğini . Durumu   düzgün

 olmayan  annesi ,babası,kardeşi  artık çok mutlularmış evleri  olmuş  sayesinde  , arabaları   hatta  yaşadıkları  yerde  esnaf  bile

 olmuşlar  bir kaç  sene  içinde . Adamın  karnı  açken  bir tek  yemek  düşünür , karnı   doyunca da   siki  kalkarmış ya   o hesap    ilk

başlarda  ailesinin   maddi anlamda  olumlu  gidişatı  ona gerekli  mutivasyonu  sağlarken  , belli  bir süre  sonra  çıkışının  neredeyse

 imkansız   olduğu bu kirli  yolda ki   gerçekler  onu  ailesinden , sponsorundan  kısaca   her şeyden  ve  her kesten   nefret  eder  hale

getirmiş  , çeşitli  sosyal  etkinliklerde   teselli  arasa da  ;   toplumla   uyuşmasını   teyzesinin  kızının,   keş  kocasından  aşırdıklarını ona

tavsiye etmesi ve  onunla paylaşması sonucu bir nebze   başarmış  söylediğine  göre ve tabii ki bu öylesine yapılmış bir jest değilmiş

 mevzu yine para  .  Bunları  konuşurken   çoktan kafam iyi  olmuştu bile  ,   ben  ondan asla ama asla  bir şey   istemeyeceğimi  sadece

onu istediğimi   söyleyip    gözünden gelen  tek  damla    göz yaşını   öperek  aldım  yüzünden .   Normalde    bu ağır havayı   atmak  bir

kaç saatimizi alırdı   belki  ama   hiç   o  kafalarda   değildik  …Başından  beri  suçlu  gördüğümüz  , mutsuzluğumuza      sebep

 gördüğümüz  herkesi   sevişerek   gebertiyorduk  sanki   .  O sakinliği  beraber  yaşayıp   hemen  ardından     bu  hayvansı    vahşiliğe  

geçiyor    olmamız   cidden    kolay   yakalanabilir  bir   eşik   değildi   ama  biz  çoktan daha da ilerisine  geçmiştik bile  .   Aldığımız  

dumandan  kaynaklı bir şey mi   bilmiyorum ama     bilincim , vücudum  ve   tenim     çok daha   hassaslaşmış    algılarım    en üst    

düzeyde    açılmıştı  ,   omuzumu   öpüyor  , emiyor   ara ara   küçük ısırıklar    atıyor    ve  ben bundan    doruğa   yakın   hazlar  

alıyordum  .     Gözlerimi   ölümüne yummak  istiyor gibiydim , eğer kapanıp   açılmayacak olsalar  o an en  doğru zamandı herhalde ;

 Onu belinden  tutup    altıma  aldığımda  aklımdan geçen  tek şey   bu odada    onunla günlerce  dışarı adım atmadan kalabileceğim di ,  

ateşler içinde  kavrulan  kadınlığının   dudaklarına        az  sonra  patlayacakmış gibi zonklayan  aletimin  kafasıyla   masaj   yapıyor   ,  

onlarca şeftaliyi   boydan  boya   budayan   baltam   ilk defa   bu kadar  zarif hareketlerle    incitmeden  kadife kutunun   üzerin den

 göbeğine kadar  gidip gidip    geliyordu  , ellerimle  sıkı  sıkı  kavradığım  iki  kalçasını   avucumun içinde   koparırcasına   sıkarken  boynu

 öpmek yada  emmek   değil  ısırmak   istiyordum  koparırcasına .    Altımda   her   saniye  biraz daha  kuduran biraz  daha  kıvranan   bu  
aşk    membaanın  her yanı ter içinde   kalmış ,   vücudunun,  dudaklarının ,     meme uçlarının      rengi  değişmiş     nefes alış verişleri    

had   safhaya  ulaşmıştı . Hissedilebilir   sıcaklıkla   beraber  buram buram seks  rayihası salgılıyordu   , alnımda ki  terleri   diliyle  alırken  

yeter ,   hadi  dediğini  duydum sabırsız  bir  tonlamayla . Elimle  tuttuğum  aletimi  kadife  aşk  kutusunun  girişine  özenle  yerleştirmeye  

çalışırken   o  ıslaklığımıza   rağmen   içine   almakta   zorlanır bir hali  olduğunu gördüm , elleriyle alttan yukarı  istemsiz vaziyette  

tutmaya çalışıyordu  ona bir  sorun   olmadığını    biraz  daha   onunla    ilgilenirsem  geçeceğini  söylediğimde  buna  gerek  olmadığını  

,vajinasının  çok dar  olduğunu   ve  ancak  girersem    girdiğim kadar  açılabileceğini   söylediğinde   o kadar  tahrik   olmuştum ki  bir

anda dibine  kadar sokmak istesem de   bunu yapamadım  . Aletimin yarısını   sokmak  bile  o bakımlı  tırnaklarını  sırtıma  geçirmesi  için  

yeterli  olmuştu , acayip  canımı yakıyordu  ama rahatsız  olmuyordum ; o tırnaklarını   derime  batırdıkça  ben  biraz daha giriyordum

içine   küçük   çığlıkları  eşliğinde  .  Sanki şeftalisini   yarmıyor  gibiydim  ,    arkadan   anal  girmişim de    kalınlığını birebir kavramış    

mengenesiy le   her ilerlediğim  santiminde biraz daha   sıkıyordu  ateş çukurunun içinde ,  yanan   aletimi . Nihayet   tamamen   içine  

girdiğimde öylece  durup   gözlerinin  içine  baktım  az sonra bayılacak birinin   gözleri  gibiydi  gözleri  son insani tepkimi vererek  şişmiş

dudaklarını uzun uzun   öperken  belden  küçük ileri geri ritmlere başlamıştım ,   ellerimle   hafif  yükselttiğim  kalçalarına   içine  her  

gömülmem de  aynı  ağlamak inlemek arası  küçük  çığlıkların  ardı arkası   kesilmiyordu .  Girip çıkmalarım hızlandıkça acısı azalmış

olmalı ki   bir kaç dakika önce  canı    yanmasın diye  elleriyle  

istemsizce  küçük ve dar çukurunu  korumaya  çalışan  kadın  o darlığa  rağmen   alttan yukarı  kendini   aletime  saplarken  en az benim

kadar  kendinden  geçmiş görünüyordu . Ne kadar zaman olmuştu acaba gerçekten seks yapmayalı . Seks yaptığımı zannederken

aslında sadece sorumlu eşler gibi vazifelerimizi ifa ediyor olduğumuzun farkına tamamen varıyordum , eğer unuttuğum seks

buydu ise benim rutinde yaptığım sadece görevdi ve seks yapmayı zannettiğimden de çok özlemişim . Kaybettiğim , boşa

geçirdiğim bütün zamanların telafisini yada acısını mı demeliyim bilemedim bu tertemiz dap daracık , sıcacık vajinadan hesap

sorarcasına , param parça etmeye meyilli bir hoyratlıkla çıkarmaya çalışıyordum sanki . Seslerimiz , iniltilerimiz ,hırıltılarımız birbirine

karışmış dışardan birileri duyacak endişesinden sıyrılmış , seslerimizle yankılanan odada  buna daha  fazla  dayanabileceğim

hakkında  şüpheler oluşmaya  başlamıştı ki

 hadi , hadi,  hadi !  diyerek  

isterik   emrini   verdiğinde ben çoktan emrine  amade vaziyette;  eğer zevkle doğru orantılı  ise  hayatım boyunca  en  dolu , en zevkli  en 

tazyikli  ersularımı   kadınlığının   en içine en derinine  doğru  fışkırtmaya  başladığımda   kalp krizi  geçiriyorum  zannettim her yanımdan  

elektrik  çarpıyor , nefes alıp veremiyordum   vajinasın da ki  kasılmalardan  sanki görünmez  bir  el  son damlasına kadar   sağmak  istiyor

gibi aletimi sıkıştırmaya

içine çekmeye devam ediyordu .   Tamamen içinde olan aletimle onu  kollarımın arasında  sarmış  olmama   rağmen  epilepsi  nöbeti

geçiren biri gibi bilinçsizce ve inanılmaz bir kuvvetle  gözleri  kayar  vaziyette  altımda   tir tir titremesine ,  endişe duysam da   nefesimi  

düzeltene kadar  yatalak bir hasta  çaresizliğiyle   yalnızca seyirci kaldım  . Nefesimi düzeltip  üzerinde ki  ağırlığımı dirsek ve  

dizlerim  yardımıyla hafifletmeye çalıştığımda  çıkma   dedi  küçük kız çocuğu masumluğunda  , nasıl kırabilir  dediğine nasıl karşı

koyabilirdim  ;

Yavaş  ve  nazik  hareketlerle içinden çıkmadan  onu üstüme aldığımda   ellerini ellerime , parmaklarını  parmaklarıma  geçirerek  şımarık

öpücüklerle birbirimize bakarken  ikimiz de  bunun tek seferlik bir macera  olamayacağını  biliyorduk …. Yüzünde  şeytani bir

gülümsemeyle sorusunu sordu , BİZ ŞİMDİ NEYİZ ??????????

Bir cevap yazın